Slipknot geri mi sarıyor? Sayaç işin içinde
Paylaş
O sitedeki sayaç boşuna değil gibi… Yeni değil, eskiyi parlatıp koyacaklar gibi duruyor
Slipknot’un internet sitesine girip de o *kara kara geri sayan* dijital saatle göz göze gelmeyen kaldı mı? Kendi adlarını taşıyan, yani o 1999 tarihli ikonik patlamayı hatırlıyorsundur… Hani kafalara kova geçiren, Iowa’dan çıkıp tüm dünyaya yumruk gibi düşen albüm. İşte o albüm sanki **yeni makyajlı bir sürümle** tekrar sahneye çıkacak gibi.
Sayaç neye sayaç? Yani gerçekten yeni bir şey mi geliyor, yoksa elimizdeki eski Slipknot’lara biraz photoshop mu yapılıyor? Fanlar diyor ki “Kesin remaster bu!” Eh, haklı olabilirler, çünkü Roadrunner Records etiketiyle çıkan o ilk albüm hâlâ deli gibi dinleniyor. Nostaljiye doyamayan tayfa için **plak**, **özel kaset**, belki de *hala çalışan* CD formatı bile gelir. Belli mi olur?
Bu arada olayın merkezi, neresi dersin? Tabi ki ABD, ama şu son hareketlerin kaynağı dijital. Yani fizikselden çok gösterilik derdi. PR mı akıyor, yoksa grup yine “Biz geldik, dağılın!” mı diyor, kimse emin değil. Güya grup içinden biri, “yeni bir çağ başlıyor” demiş. Üç nesildir aynı maskeyle sahneye çıkan adama bu kadar süslü lafları kim yazıyor, orası da meçhul.
Fakat Slipknot hayranıysan biliyorsundur… Bunlar öyle durup dururken bir sayaç koymaz. Ya tekrar doğuş, ya da pazarlama illüzyonu. Ama bildiğimiz bir şey var: Ne dolaptan ne kafadan bir şey eksilmiyor. Her albüm yine tokat gibi geliyor, eski de olsa.
O zaman ne yapıyoruz? Sayaç sıfırlanana kadar kulakları açık tutuyoruz. Belki de o patlayan bagetler yeniden düşecek omzumuza. Belki de sadece *“Hey, hala buradayız”* diyerek grupla göz kırpacaklar. Ne olursa olsun, Slipknot hep bir adım ötende — evet, o köşedeki karanlıkta bekliyor 😈
Şimdi sayacı bir daha kontrol etmek serbest…
Paylaş
Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!
Gökten yıldız değil, kuyruklu bela düştü
510 milyon kilometre uzakta bir kuyruklu yıldız tespit edildi... Dünyaya gelmez umarız, burası zaten yeterince karışık.
Gemlik durulmuyor Bursa diken üstünde
*Şaka değil sarsıntı gerçek* Bursa'nın altı kaynıyor ama üstünde hâlâ çay demliyoruz
