Marc Maron Kafasını Kim Kaptı


Paylaş
Punk mahallesine site diktiler, oyunculuk kutsaldı eskiden, sosyal medyaysa hâlâ çürütme sanatı
Marc Maron, mikrofon başında yıllardır iç döküyor, konuklarını dert dinler gibi dinliyor, kimi zaman da ruhunda kazı yaptığı yerlerden cevher çıkartıyor. Ama şimdi topu bize attı. Diyor ki: ‘Bakın şu üç şeye kulak verin, sonra insanlığınızla tekrar buluşun.’
İlk tavsiyesi: **punk kültürünün gentrifikasyonu** üzerine tatlı sert bir belgesel. Hani o ‘garage band’ çocukları vardı ya, sokağın tozuyla beslenen, bira şişesiyle davul çalan tipler… İşte onların semti şimdi *matcha latte* kokuyor. Punk öldü demiyoruz ama artık apartmanın yönetimini yapıyor olabilir. New York’un sert köşeleri Airbnb’ye kiraya verilmiş, söyleyen söylemiş.
İkinci öneri: ‘Gerçek oyuncu kimdir?’ sorusunun peşinde sürünen bir yapım. Sadece ağzıyla değil, kaşlarıyla da Shakespeare okuyanlardan bahsediyoruz. Spoiler: Kaan Urgancıoğlu değil. Maron, kapının ardında ne olduğunu sezinleyenleri seviyor, repliğini unutsa bile o karakteri yaşayanlara saygı duyuyor. *Method*1 okullarıyla yetişmiş değil, hayatla dövüşe dövüşe ruh bulanlara övgü var burada.
Üçüncü ve en tokat gibi gelen seçimi ise: **sosyal medya denen bilişsel radyasyon çukuru**. Maron burada artık zen modunu kaybediyor, çünkü Facebook ve Instagram’ı ‘dijital obezite’yle suçlayan bir ruh hâlinde. 7 saniyelik dikkat süresiyle hiçbir şeyin tadı çıkmaz diyor. Ki haklı olabilir. ‘Swipe’la ilişki, ‘like’la kendilik inşa edilen çağda, bu belgesel biraz soğuk su niyetine.
Yani, sıradan ‘ne izlesem acaba?’ krizlerinde bu üçlüyü açarsan, hem zihin açar hem iç sıkıntını cilalar. Ama dikkat, yudum yudum tüket, yoksa kapitalist gerçeklikle çarpma riski var. 🤷♀️
Velhasıl, Maron hala mutfağın lambasını kendi açan adam. Biz sadece buzdolabına bakıyoruz. İyi bak, güzel şeyler gizli olabilir.
Dipnotlar
- Method: Sinema ve tiyatro oyunculuğunda karakterin psikolojisine tam anlamıyla girilmesini hedefleyen, Stanislavski kökenli oyunculuk yaklaşımı. ‘Rol yapma, rol ol’ der.
Paylaş
Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!
Çok Sesli, Çok Acıklı: Whitney Houston
Dünyayı sesiyle büyüledi, hayatıysa tam bir pembe dizi kötüsü gibiydi.
Güney Koreli Kadınlar Erkekleri Neden Terk Ediyor
Evlenmeyen, çocuk yapmayan, erkeklerle görüşmeyen yeni bir jenerasyon var ve çok kalabalıklar