DevOps’a Yeni Bir Tarif Sistem ve Uygulama Mühendisliğini Tek Potada Eritmek

DevOps artık sadece bir 'kültür' değil; sistemlerle uygulamaların nikâh defterine imza attığı mühendislik evliliği.

DevOps… Yıllardır teknoloji dünyasının diline pelesenk olmuş, ama hâlâ ne olduğu konusunda herkesin başka bir fikri olduğu o sihirli kelime. Kimi ‘bir kültür’ der, kimi ‘bir metodoloji’, kimi de ‘otomasyon büyüsü’. Ancak Sri Srinivas adında bir yazılım bilgini, bu karmaşaya son vermeye karar verdi ve DevOps’un tarifine yepyeni bir tat kattı: “DevOps, Sistem Mühendisliği ile Uygulama Mühendisliğinin entegrasyonudur.” Nokta mı? Virgül mü? Emojiyle bitirelim: 🎯

Uzun yıllar boyunca hem Azure’un mavi denizlerinde hem de AWS’in bulut dağlarında yol almış olan Srinivas, sonunda sade ama derin bir gerçekle yüzleşiyor: Bu iş sadece Slack’te emojiyle check-in yapmak ya da Jenkins’ten çıkan her bildirime ‘harika iş’ yazmak değil. DevOps, yap-boz parçaları gibi değil; daha çok bir fizik ve kimya sentezi. Karmaşık sistem altyapılarını kod kadar iyi anlamak gerekirken, kodun kalbini de sistem kadar iyi bilmek gerekiyor.

Bu tanım kulağa çok akademik gibi gelebilir. Ancak gerçek hayat, GitHub repo’sundaki README dosyasından daha karmaşık. Ekiplerin ‘hadi iş birliği’ diyerek el sıkışması yeterli olmuyor. Yazılım geliştirmek tek başına bir sanat olabilir, ama onu hayata geçirmek bir takım sporu. Kuralı olmayan bu sporda, sistem ve uygulama mühendislerinin aynı oyunun oyuncuları olduğunu anlamak gerekiyor.

Kelime oyunlarını bir kenara bırakalım. ‘Kültür’ deyince akla kahve, ‘otomasyon’ deyince kahve makinesi geliyor olabilir. Ama burada bahsedilen daha çok, Terraform scriptiyle ruh taşıyan bir Kubernetes cluster’ı arasında geçen gizli bir aşk hikâyesi. Gerçek DevOps, uygulamanın doğmasından sistemin onu ayakta tutmasına kadar geçen tüm süreci kapsayan mühendisliğin ta kendisi.

Bugünün teknolojik düzleminde sistem mühendisleri ve uygulama geliştiriciler hâlâ ayrı mahallelerde oturan, birbirine selam bile vermeyen komşular gibi yaşıyor. Halbuki Srinivas’ın tarif ettiği yaklaşım, bu iki meslek grubunu aynı apartmanda oturtup bahçede ortak mangal partisi yapmalarını sağlıyor. Ortak dert, ortak dil, ortak hedef.

Yani DevOps, artık bir buzzword değil; biraz yazılımcı, biraz sistemci olan melez mühendislerin dünyasında yeni bir ezber. Script yazan sistemciler, sunucu düşmanı olmayan yazılımcılar… Ne güzel bir gelecek tablosu, değil mi?