100 Milyon Dolara Sadakat Satın Alınır mı? Meta Denedi

OpenAI’nin “evine girildi”, Meta araştırmacıları çuvalla götürdü. 100 milyon dolarlık tekliflerin, sadakat ve yapay zekâ idealleriyle çatıştığı bu hikâyede asıl soru şu: Zekâ mı kazanacak, para mı?

Herkes yapay zekânın insanlığı kurtarıp kurtaramayacağını tartışa dursun, sektörün içi bildiğin televizyon dizisi gibi. Son bölümde ne oldu dersiniz? OpenAI’nin en zeki çocukları bir sabah gözlerini Meta’da açtı. Evet, sabah. Çünkü Meta sabah erken kalkar, zengin koca gibi.

Bir Slack Mesajıyla Başlayan Dram

OpenAI’nin araştırma direktörü Mark Chen, iç Slack kanalına şöyle yazmış: “Evimize biri girmiş gibi hissediyorum.”

Yani biri girmiş, laptopu değil, araştırmacıları almış. En değerliler. Böyle hissetmekte haklı. Normalde bu hissi yaşamak için hırsızlığa uğraman gerekmezdi ama işte, Meta 100 milyon dolarlık “imza bonuslarıyla” gelip kapıyı çalmadan almış.

Chen’in bu sözleri Slack’in “of course I care” emojileriyle taçlandırılmış olabilir. Slack dediysek, bildiğin WhatsApp grubu ama Harvard mezunları yazıyor.

Meta: “Zekânızı Beğendik, Kaç Para?”

Meta yeni bir birim kurmuş: “Superintelligence Lab” Yani açıkça diyor ki: “Biz süper akıllı insanları alıp süper akıllı şeyler yapacağız. Ama önce o süper akıllı kişilere süper para verelim.” Örnek? 100 milyon dolar imza bonusu. Dolar evet. Bonus evet. Kâr marjı yorgunluğu çekenlerin biraz içi kalkmış olabilir.

OpenAI çalışanları bir yandan bu teklifleri incelerken diğer yandan Google’da şu aramayı yapmış olabilir: “Sadakatin piyasa değeri nedir?”

Sam Altman: “Kültürümüzü Bozuyorlar”

OpenAI CEO’su Sam Altman ise sahneye çıkıyor, elinde yapay zekâ değil vicdan. “Meta bu astronomik rakamlarla çalışan kültürünü bozar” diyor. Yani “para her şey değil çocuklar” demek istiyor. Ama bunu dedikten sonra içeride maaşları yeniden kalibre ettiklerini açıklıyor. Kültür ayrı, kalibrasyon ayrı.

Altman’ın duruşu şu:
“En iyi araştırmacılarımız gitmedi. Geride kalanlar da anlam arayanlar.”
Yani ‘parayla değil, idealle çalışanlar’…
(Peki bu idealler 401(k)’ye yatıyor mu?)

Recharge Week: Beyin Yorgunluğuna 1 Hafta Tatil

OpenAI “Recharge Week” ilan ediyor.
Yani herkes bir hafta çalışmayacak.
Meta’dan teklif alanlara bu şu şekilde duyurulmuş olabilir:
“Bir hafta boyunca düşünebilirsiniz… Kalmak mı? Gitmek mi? Çay içerken karar verin.”

Sektör Ne Diyor?

Bu olay sadece bir yetenek göçü değil.
Bu, zekânın global olarak metalaştırıldığı, “benim bilim adamım daha pahalı” savaşının yeni perdesi.
Meta, “süperbilinç” peşinde koşarken, OpenAI “iç huzur” ve “Slack’te moral” peşinde.

Ama asıl soru şu:
Bu yarışın kazananı kim olacak?
OpenAI mi?
Meta mı?
Yoksa LinkedIn’deki “Open to Work” butonuna bakan o araştırmacı mı?

Yapay zekâ dünyasında işler Matrix değil, daha çok Succession gibi ilerliyor. Ve görünüşe göre, burada kazanan taraf hep cüzdanı kalın olan. Zekâyı yazanlar hâlâ klavyeye sahip ama bakalım elleri titremeden ne kadar yazabilecekler?