Yüzde 17 mi dediniz siz?

Açlık sınırına dayanmış maaşlara masal gibi zam... İşçiler gözünü greve dikti, sendika hâlâ uykuda.

Kamu işçilerine layık görülen *yüzde 17 zam* teklifini duyunca gözlerinden yaşlar süzüldü. Ama tabii, bunlar sevinç gözyaşı değil. Daha çok, “Bu neyin şakası kardeşim?” tarzında bir sinir boşalması. Çünkü o rakam, bırak maaş iyileştirmesini, doğrudan *açlık sınırı*na kadar düşmüş yaşam standardına selam çakıyor. Hop, ezber bozan bir gerçek: Bu ülkede çalışmak, geçinmek anlamına gelmiyor artık. 🤷

İşte tam bu noktada sendikalara dönüyor gözler. Ama gözler nereye dönerse dönsün, *hareket yok*. “Zaman aleyhimize işliyor” diyen işçilerin sabrı da, kredi kartı limitleri de tükendi. Yani hikâye öyle bir yere geldi ki, insanlar ‘grev’ sözcüğünü kelime olarak değil aksiyon olarak seslendiriyor. Çünkü kuru lafla pilav da olmuyor, zam da.

Burası Türkiye. Burada sendikalar, çoğu zaman pasta kesmekle meşgul, ama işçiler öyle değil. Sahada olanlar biliyor: Kuruşluk zamla çocuk mu okutur, kira mı öder insan? Hele bu ülkede, fiyat etiketlerinin sabah akşam yoga yaptığı bir dönemde yaşıyorsak, yüzde 17 değil, yüzde 117 bile az gelebilir.

“Hemen greve çıkmalıyız” diyen işçilerin sesi şimdilik gazete manşetlerine taşınsa da, duymazdan gelen kulağa megafon dayamak yakındır. Çünkü durdukça kaybediliyor. Hele hele patronu devlet olan bir sistemde, sessizlik en tehlikeli para birimi. Ne kadar susarsan o kadar değersizleşiyorsun.

Birileri hâlâ “bu kadarına şükredin” diyor olabilir. Ama unutma: *İnsanı yaşat ki devlet yaşasın* diye bir laf var. Belli ki kimse onu duvara asmamış, asmışsa da arkasına saat koymuş.

Grev mi? Grev yakışır vallahi. En azından “Ben buradayım” demenin en net yolu o olur. Yoksa yarın çıkacak zam haberlerinde de ‘tatlıya bağlandı’ yalanını okuyup, çayın şekerinden tasarruf etmeye devam edilir. Eh, *azıcık aşım kaygısız başım* dönemi falan değil bu devir. Kaygı full, iş yok. Zam da şaka gibi zaten.

Hadi bakalım, kimin saati kaçta durmuşsa oradan uyansın. İçinden grev geçen herkes artık ne yapacağını biliyor. 🥁