Stephen King Nefret Etmiş… İzlemeyelim mi Yani?


Paylaş
Yazarın kendi kitabından uyarlanan filmi beğenmemesi... O da bir tercih tabii
Stephen King bir şeyi beğenmediyse, oturup düşünmek gerek: Film kötü mü gerçekten, yoksa yazarımız yine ‘herkes işini yapsın’ mı diyor? Zira adam 1977’de yazdığı **The Shining** adlı romanın *Stanley Kubrick gibi bir sinema devi* tarafından filme çekilmesine hâlâ sinirli. Hakkı mı? Belki. Ama biraz da ilginç.
İşin komiği, **Kubrick’in The Shining’i**, sinema tarihine geçmiş bir kült, ama King “bu benim hikâyem değil” diye ortalığı yakıyor. *Yahu seni kim takar Stephen?* demeye dil varmıyor çünkü hakkını vermek lazım: Kendisi çağdaş korkunun kralı. Ama bu sefer tahtından kıyamet kopuyor gibi. 😬
Bitmedi: **The Lawnmower Man**? Çim biçen robokop. King, “Ben böyle saçma şey yazmadım!” dedi ve mahkemelik oldu. Bir de **Firestarter** var ki, *dumanı üstünde bir yüz kızarıklığı*. Yeniden çekildi, yine olmadı. İzleyeni de, çekeni de dumura uğradı. King gene memnun değil tabii. Say say bitmez adaptasyon kazaları.

Şimdi soruyoruz. Yazarın “bu film berbat” demesi, gerçekten filmi yerin dibine sokar mı? Stephen King sevmemiş diye, oturup elimizdeki patlamış mısırı çöpe mi atalım? Unutma, *every sinner has a future*¹ yani – her kötü film de iyi bir guilty pleasure olabilir.
Gel gelelim, King’in her beğenmediği iş çöplük değil. Tam tersi, kimi örnekler sinema tarihine meydan okuyor. Belki romanın ruhunu tam anlatmıyor, ama başka bir tat veriyor. Mesela Kubrick’in gelinliği kendi diktiği bir Shining var karşımızda… Korkutmuyor mu? Pekâlâ korkutuyor. Ama yazarın içini burkuyor.
O yüzden her “uyarlama” bir ihanettir diye ağlayanlara bir çift laf, kitap ayrı, film ayrı. Domatesi salçayla kıyaslamayın. Evet, ikisi de domatesten yapılır ama biri makarna, biri tarla kokar. King memnun değilse, not alın. Ama son kararı otur, popkornunla beraber **sen** ver.
Sözün devamı sana kalmış, ekran kapalı kalmasın 🍿
Dipnotlar
1. *every sinner has a future*: İngilizce bir deyiş. “Her günahkârın bir geleceği vardır” anlamında. Yani, kötü olan şey her zaman kötü kalmaz, zamanla kıymeti bilinebilir.
Paylaş
Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!
Tiny Desk Patladı, 7500 Evden Gelen Bağımsız Müzik Çığlığı
Tiny Desk yarışmasına bu yıl 7.500 kişi yüklenmiş... Ve içlerinden bazıları, öyle böyle değil.
Parkta Hayat Var Ama Devlet Yok, Tokyo’nun Görünmez Komşuları
Ev yok, kira yok, ama polis çok... Kim kime hizmet ediyor, belli değil