Sessiz sedasız gelen gerilim dizisi ekranı ele geçirdi

Gratis dizilere şüpheyle bakıyorsan bu bambaşka… Psikolojinle oynayacak cinsten bir gizem işe karıştı.

Londra’da yaşayanlar bilir, havanın %80’i gri ve geri kalanı da Netflix’in iptal ettiği dizilerin ruh hali gibidir. Ama bak sen şu işe, **Channel 4** sessizce ama öyle sessiz ki, marketten sakız alırken bile daha çok ses çıkar, bir dizi bırakıvermiş platforma: **The Shadow**.

Bu, öyle her gördüğünde ‘bir bakarım’ deyip sonra TikTok’a kaçtığın dizilerden değil. *Melanie Raabe* adlı Alman yazarın aynı isimli kitabından uyarlanmış. Yani boş yok. Kadın kendi hayatını da roman gibi yaşıyor zaten, şimdi bize de ekran başında sinir bozucu düğümler çözmek kaldı.

İzleyenler ‘çarpıldık’ diyor – ki bu ülkede halk en son neden bu kadar etkilendi, Prens Harry’nin saç ekimi dedikodularında bile bu kadar heyecan yoktu. **Psikolojik gerilim** dedikleri bu işte: kafanı karıştırır, sonra da seni o karanlık dünyanın içine atar ve orada yalnız bırakan kadar soğukkanlı bir şey olamaz.

Dizinin işlediği karanlıklar, öyle seri katil peşinde koşmak değil, insanın içindeki o ufak “ya bir gün ben de birine zarar verir miyim” sorusunu kaşıyor. Kandırılmak, manipülasyon, intikam… Ah, klasik İngiliz çayı gibi: içine kaç kaşık koysan doymazsın ama sonunda kafayı sıyırırsın.

En güzeli de ne biliyor musun? Bedava. Evet, **Channel 4**’da beleş. Ülke ekonomisi zaten limon gibi sıkılmışken, kaliteli içeriğe para vermemek şu an neredeyse bir direniş biçimi. Hani bazı şeyler vardır; susarsın ama izlersin. Bu da onlardan. O kadar ‘underrated’ ki, izledikten sonra ‘Niye kimse bunu konuşmuyor?’ diye sinir bile olabilirsin.

*Gölge etme, başka diziye gerek yok* diyeceğimiz cinsten. Kapanışı şöyle yapalım: Uykun hafifse izlemeden önce birkaç nazar duası oku, sonra o gerilimi sar sarmala ama unutma, ışıkları kapatma 👀