Pasaportu Kaptığın Gibi Çarlığa Uç!


Paylaş
Bir Dostoyevski fantezisine bilet almak artık konsolosluk kapısında ömrünü harcamayı gerektirmiyor
St. Petersburg… Şu an kulağında hafif bir Çaykovski fonu çalıyor olabilir. Yoksa o içinin kıpırtısı mı? Ne fark eder, çünkü o romantik kampanya modunda olan şehir artık çantayı toplayıp kaçmalık destinasyonlar arasında ilk sıraya terfi etti.
Neden mi? Çünkü artık konsolosluk kapılarında ‘sizi arayacağız’ laflarıyla yıpranma dönemi bitti. Rusya, sağ olsun, elektronik vize sistemini açtı. Evet evet, e-vize… Yani şu ‘her şey dijitalleşti ama vize hâlâ 90’lardan kalma’ durumuna şıp diye son veren sistem. Sadece pasaport, bir de selfie kıvamında dijital foto… Gerisi devletin işi. Dört güne kalmadan vizeni şıp diye postalıyorlar. Bürokrasiye tokat gibi çözüm. 🥂
Ulaşım mı? İstanbul’dan günde 7 uçak. Antalya’dan tam 13… Eğer hâlâ “bilet bulamam” derdin varsa, sorun sende. 3.5 saatte kendini Dostoyevski’nin sokaklarında gezinen bir Raskolnikov gibi düşün. Gerçi o biraz gergindi, sen rahat ol. Şehre ayak bastığında, seni Rusya değil, adeta Avrupa karşılıyor. Ama daha edebi, daha görkemli, biraz da saray modunda.
Üsküdar’dan Kadıköy’e geçerken bile bu kadar kanal görmüyorsun. Hele Baltık kıyısında yürürken, bir an ‘şimdi başıma gökten Bolşevikler düşecek’ hissi bile yaşayabilirsin. Barok mimari desen var, altın varaklı saraylar, göz yaşartacak sanat müzeleri, tabii ki Hermitage’ın sonsuz odaları — sorsan Louvre’a rakip.
Ama asıl güzellik, edebiyat mezunlarının 2. sınıfta okurken romantizme boğulduğu yerlerde geziyor olmak. Nevsky Bulvarı’nda yürürken elbet biri durup sana suç ve ceza arasında kalan bir bakış atacak. Petergof Sarayı’ndaki çeşmelere bakıp ‘bizde parkta fışkiye çalışmaz, adamlar çariçeye şelale yapmış’ dedirtecek kadar da iddialı.
Pushkin’in Bronz Atlı’sı bu şehir için methiyeler düzerken, sen story için filtre seçmekle uğraşma. Her kare şaheser. Ve evet, burası sadece bir şehir değil, sanki bir zaman kapsülü… Hem tarih hem sanat hem de ‘instagramda alt yazı yazmaya gerek bırakmayan’ bir fon.
Velhasıl, yola çıkmak için pasaport + dijital foto yeterli. Geriye sadece karar vermek kalıyor. Ama karar verirken fazla düşünme… *Düşünüp duran, hiçbir şey yapamadan ömrünü tüketir.* Kim söylemişti, tahmin edersin 😉
Rastgele ama bilinçli seyahatler diliyoruz. Şimdilik uçuyoruz. ✈️
Dipnotlar
- e-vize: Elektronik vize. Online başvurulan, belgelerle uğraştırmadan verilen dijital seyahat izni sistemi.
Paylaş
Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!
Evde otururken Oscar’lık izlenimler
Popcorn hazırsa ekran başına geç, çünkü bu hafta koltuktan kalkmak istemeyeceksin
Arjantin'de bir kasaba cenneti: Çukur kaz, kral ol
Bazen sadece yerin altına girmek istersin çünkü yerin üstü fazla kalabalıktır