Mercanın Altın Çağı Başladı mı?


Paylaş
Beyazlayan mercan değil, insan vicdanı aslında… Ama önce hayalet ağları temizlemekle başlayalım
Denizin dibinde neler dönüyor bir bilsen, yüzeye çıkıp dünya yansa umursamayacak WhatsApp gruplarına laf anlatırsın. Ama İstanbul Boğazı’nda ayçiçek yağına dönen suyu gören zaten ilk fırsatta mercanlara sığınmak istiyor.
Bak şimdi; **taş mercan** var, bir de karanlık suların gizli güzeli **siyah mercan**… Bunlar sadece Instagram’da filtrelenmiş ada tatili fonu değil. Bildiğin *ekosistemin bel kemiği*. Ama ne mıcır gibi taşlandıkları kaldı, ne de yanlış ağla yakalanmaları. Üstelik Akdeniz’in 1,5°C, Kuzey Ege’nin 1,6°C ısındığını söylememize gerek var mı? O mercanlar tatildeki gibi beyazlamıyor canım, ölümün eşiğinde soluyorlar!
İşte burada İş Bankası ve TÜDAV, “hadi artık biri el atsın” demekten bıkıp projeye dalıyor: **Denizlerin Ormanı: Mercanlar**. Önce deniz çayırlarını dert edinmişti bu ikili, şimdi sıra mercanlara düştü. Gökçeada’dan Bozcaada’ya bir sevda hattı çekiliyor; hedef: endemik mercanları yaşatmak. Bu aşk üç yıl sürecek. Romantik değil, bilimsel.
Durum ciddi, ama bilim insanları Dr. Onur Gönülal ve ekibi ciddi olmasına rağmen hala umutlu. Ki optimizm, zaten dalgıçlığın yazılmamış şartıdır. Araştırmalar, map’ler, sonar destekli haritalamalarla mercan sığınağı bölgeler belirleniyor. Yetmezmiş gibi hayalet ağ temizliği, troll avcılığının ekosisteme zararıyla ilgili envanter ve balıkçılarla dostluk girişimleri… Kısaca, “korurken empati yapalım” zamanı. 🐠
İzlem Erdem (İş Bankası’ndan), sürdürülebilirlik konusunda artık gecikmeye tahammül kalmadığını söylüyor. Çok haklı. Çünkü doğa, ‘sıfır toleranslı patron’ gibidir; geç kaldın mı direkt kovar.
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’e kulak ver: Fosil gibi duran taş mercanlar yılda sadece bir iki milim büyüyor, öyle şımarık çocuklar gibi değil, sabırla… Ve hâlâ korunmak zorundalar! Hatta IUCN1’in bile Kırmızı Liste’sine girmiş vaziyetteler. E biz hâlâ deniz dibini süs eşyası marketi sanıyoruz.
Yani mesele, sadece bir avuç mercanın göçüp gitmesi değil. Onlarla birlikte yüzlerce tür de valizleri toparlıyor olabilir. Üstelik geri dönüş uçuşu yok. İstanbul’dan Bozcaada’ya haritada bile zor rota çizilirken deniz altındaki yol arkadaşlarımızı kaybetmek hiç hoş olmaz.
Sözün özü, denizin dibine ne attıysan dönüp yüzüne çarpacak. Mercana dokunma, bırak yaşasın. Belki bir gün senin torunun da onunla selfie çeker. 📸
Hadi şimdi biraz da kendi habitatını koru. Plastikler poşette kalsın, suda değil.
Dipnotlar:
1. IUCN: Uluslararası Doğayı Koruma Birliği. Dünya üzerindeki türlerin durumunu gözlemleyen, türleri risk derecelerine göre listeleyen kuruluş. Yani doğanın not defteri gibi düşün.
Paylaş
Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!
Baldıran zehri shot barda değil, kafada içilir
Deliliğe methiye düzmeden önce, akıllı sandıklarımızın neleri normalleştirdiğine bir bakalım
Niye Japonya'da kimse gün batımını alkışlamıyor?
Palmiyeler yok, ama rasyonellikte her yer yanıyor. Bir Japon geleneğinin kıyısından geçerken bizdeki akşam gölgelerine de bakalım.