Enkaz Kaldırma Zamanı Geldiğinde Ar Damarı Çatlayanları Çöplüğe Gönderelim


17 February 2023 18:25
535

Paylaş

Dünya tuhaf bir yer. İçinde farklı inançlara, geçmişlere ve nasıl yönetilmesi gerektiğine dair fikirlere sahip pek çok farklı düşüncede kişi yaşıyor.

Ne yazık ki siyaset bu farklılıkları kendi çıkarları için kullanmayı, insanları birbirine düşürmeyi ve birlik olması gereken yerde bölünmeler yaratmayı seviyor. Çünkü toplumun kenetlenmesi bu politikacıların işine gelmiyor. Başımıza gelen bu büyük felaket bize sadece altımızdaki fay hatlarının değil, bunların ar damarının çatladığını da gösterdi.

Bu böl ve yönet zihniyeti, her zaman özellikle kriz zamanlarında feci sonuçlar doğurmuştur. Bu tür krizlerden biri de son yaşadığımız büyük flekaette meydana geldi. Deprem vurduğunda zengin-fakir, siyah-beyaz ya da başka herhangi bir ayrım yapmaz. Basitçe vurur ve yolunun üzerinde bulunanlar sonuçlarıyla baş etmek zorunda kalırlar. Bizim insanımız da işte bu durumda kaldı.

Deprem gibi büyük felaketlerin ardından yaşananlar, herkes için bir araya gelme zamanıdır. İnanın dini, dili, ırkı, mezhebi, inancı, görüşünün önemi kalmayan anlardır. Bunu dünyanın her yanından yardıma koşan kurtarma ekiplerinden bir defa daha anladık. En düşman devletler bile her şeyi bir kenara bırakarak yardıma koşmaya çalıştılar. Kendi başlarına gelebilecek bir felakette de bizden aynı davranışı bekliyorlar çünkü. İnsanlar birbirlerinin etrafında toplandı, ihtiyacı olanlara destek, teselli ve yardım sunmaya çalıştı. Ancak kimileri için bu felaketler bir bölünme zamanı. Bu tip politikacılar ve yandaşları krizi kendi gündemlerini ilerletmek için kullandılar, insanları karşı karşıya getirerek ve zaten kaotik olan bir durumda daha fazla kaos yaratmak istediler. Sahip olduklarını kaybetme korkusuyla hareket ettiler.

Bu tür bir böl ve yönet uygulamaları, felaketler sonrasında yalnız kalan insanların kümelenmesine yol açar. Bu insanlar etraflarındaki yıkım karşısında kendilerini izole edilmiş, terk edilmiş ve umutsuz hissederler. Evlerini, eşyalarını ve hatta sevdiklerini kaybetmiş olan kalabalıklar için o anda insan olmaktan başka hiçbir şeyin önemi kalmaz.

İşte bu, politikacıların ve etrafına kümelenmiş asalak yandaşların işine gelmeyen durumdur. Senelerce inşa ettikleri bir yatırım olan “ayrıştırma politikası” bir anda ellerinden kayıp gitmeye başladığında agresifleştiklerine şahit olduk. İçinde bulunduğumuz durumu, yönettikleri en acımasız propaganda araçlarıyla kamufle etmeye çalıştılar. Onların derdi yaşadığımız büyük yıkım değildi, hala sahip olduklarını ve koltuklarını düşünüyorlardı.

Bu tip siyasetle koltuklara yapışanlar, insanlar arasında bölünmeler yarattıklarında, aslında kendi inanç ve değerlerine sahip farklı gruplar yaratmış olur. Büyük felaketin ardından bu gruplar birbirlerine kenetlenmeseydi durum belki de daha vahim olacaktı. Herkes meydanlara koştu, koşmayan tek şey bu politikacılar tarafından yönetilen devletti. Yakınlarını kaybedenler ve enkaz altındakileri kurtaramayanlar için durumun aynı zamanda duygusal olarak yıkıcı olmasının en büyük sebebi bu.

Peki, böylesine büyük felaketlerden sonra bu tür kümelenmeleri, ayrıştırmaları önlemek için ne yapılabilir?

Bence ilk adım sorunun farkına varmak. Böl ve yönet uygulamalarının ciddi sonuçları olabileceğini kabul etmemzi gerek ve bunlara karşı koymak için çalışmamız. Her şeye rağmen canavarlaşmamak, bu kriz zamanlarında bile birlik ve anlayışı teşvik etmek anlamına gelir.

Bunu yapmanın en önemli yolu, bizi bölen kavramlardan ziyade bizi bir araya getiren kavramlara odaklanmaktır. Bir felaketin ardından her kökenden ve inançtan insanın aynı şeylere ihtiyaç duymasına şahit olduk. Gıda, barınma, tıbbi bakım ve duygusal destek bunlardan bazılarıydı. Bu ortak ihtiyaçlara odaklanarak bizi bölen düşünceyi yıkmaya başlayabiliriz ve bir birlik duygusu yaratabiliriz.

Bunun gibi büyük felaketlerden sonra kümelenmeyi önlemenin bir diğer yolu da tüm topluluklara ulaşmaya öncelik vermektir. Bu, düşük gelirli topluluklar veya sürekli marjinalize edilen gruplara ulaşmak anlamına geliyor. Yardım çalışmalarına herkesin dahil edilmesini sağlayarak ayrışmaların önlenebileceğini gördük. Biz bunlara tanık olurken ne yazık ki iktidarın etrafında artıklarla beslenen güruh bölünmeyi körüklemeye devam ediyordu.

Siyaset yaptıklarından ve yapmadıklarından sorumludur, nokta! Bu politikacılar böl ve yönet uygulamalarını kullandıklarında, sadece bölünme yaratmakla kalmadıklarını; aynı zamanda bu topraklarda yaşayanlar için tehlikeli bir durum yarattıklarını görmeli. Bir politikacının sadece kendi seçmeninin değil, tüm seçmenlerin menfaatleri doğrultusunda hareket etmesi artık bizim için en önemli konu olmalı.

Birlik ve anlayışı teşvik etmeyen, tüm topluluklara ulaşmaya öncelik vermeyen ve eylemlerinden sorumluluk duymayan tüm politikacılar ve şurekası, sonucu ne olacaksa olsun tarihin çöplüğüne gömülmelidir.




5 1 vote
Değerlendirme
Subscribe
Notify of
0 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments




copyright 2025 | Gizlilik Politikası | emrehakan.com