Çeyrek Altın Fiyatına Makarna
Paylaş
Yunan'da iki kişilik sofra kuruyorsun, Bodrum'da çatal bile koyamıyorsun
Turizmin başına gelmeyen kalmadı, bir tek nazar boncuğu takılmadığı kaldı. Şimdi de suçlu bulundu: **restoranlar**. Evet, yanlış duymadın, turist kaçıran şey sahil boylarında dudak uçuklatan fiyatlara servis edilen makarnaymış.
Mesela Michelin yıldızlı[1] bir şefin sosuna batırdığı erişte, Bodrum’da cüzdanı batırıyor. İstanbul gecelerinde bir kuver ücretine minibüs kiralanabilir. Yurt dışından gelen turist, üç sıfırlı fişi görünce ülkeye değil, uzay istasyonuna inmiş gibi hissediyor. Fransız’ın sahil kasabasında 20 euroya romantik akşam yemeği yerken, biz burada ***’Abi ekmek buraya dahil mi?’*** diye soruyoruz.
En son TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya topa girdi; dediğine göre, yerli de yabancı da “Yeter artık bu kadar kazık” modunda. Hatta yerli turist, ‘Visa la vize’ diyip kapıdaki kolaylıkla Yunan adalarına kaçmaya başlamış. Otel cancel, beach cancel, restoran double cancel. Birkaç güne pasaport fotoğraflarına ‘Missing: Seen last in Kuşadası’ yazacağız.
Yandaş medyada bile restoranlar aforoz ediliyor. Sabah gazetesi “Restoranlar turizmcileri de çileden çıkardı” diye yarım sayfa döşemiş. Sanki restoranlar sokaktan geçen turistin koluna girip zorla menü okutuyor. Olay artık Bakanlığa şikayet boyutunda. Tabii ki bakanlık yine münezzeh, çünkü o hep olayların *olduğu anda orada olmayanı* oluyor. Ama şikâyet varsa hemen çözüm hazır: Takip et, ceza ver, olmadı kapat. Üç vakte kadar **makarna yasağı gelirsek şaşırma!**
Peki bu fiyatlar niye uçuyor? Ekonomiyle ilgisi yokmuş. Enflasyon dediğimiz şey herhalde sadece sabahları pencereden bakınca gözüken bir siluet. Bazı restoranlar “Öbürü 3.000’e satıyorsa ben de 1.500 yaparım” psikolojisindeymiş. Rekabet değil bu, ***’Benim kayığım daha delik’*** yarışması.
Günün sonunda suçlu ne politika, ne para politikası, ne kur-faiz dengesi. Suçlu kim? Menüye fiyat yazmayan, hesapta ekstra ‘nefes alma katkı ücreti’ kesen restoranlar. Gözü kararmış, cüzdan yakıyorlar.
Turizmin şu haliyle Yunanlılar hem ouzo’yu hem de turistleri içiyor. Bizse boğazımıza çöreklenen fiyatlarla, turist değil kabus ağırlıyoruz. Hadi şimdi Google Maps’i aç, en yakın adaya en kısa feribot seferine bak. 🚢
Paylaş
Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!
Tony Hawk geri döndü bebişim unutmadık o kaykay üstü çağları
Bazı remaster’lar cüzdanı sızlatır, bazılarıysa doğrudan ruha kayar… Bu onlardan.
Perovskit sandık, panel çıktı
Kış geliyor, verim düşüyor… Güneş panelinde bile şanımız yaver gitmiyor
