Bu Sarıdan Uzak Dur: Paketlerdeki Gizli Tehlike

Sarı No 5 sadece lolipoptaki tat değilmiş... Migreni, alerjiyi yanında getiriyor. Raflara dikkatle bak, gökkuşağı değil molotof var.

Kim derdi ki masum bir sarının, bu kadar bela açabileceğini… Meksika’dan gelen uzmanlar diyor ki, **Tartrazin**, nam-ı diğer Sarı No 5, sadece abur cubura renk katmakla kalmıyor, sağlığa da fena saygısızlık ediyor. Çocukların yediği jelibonlarda, göz alıcı gazozlarda, tek damlası bin ton renkte olan pudinglerde var. Rengarenk ama içi bomboş yani. *Işıl ışıl dışı, curcuna içi…*

Tartrazin dediğin, her market rafında sinsice pusuda bekliyor. Sen onun cıvıl cıvıl çekiciliğine kanarken o yavaş yavaş bağışıklığı çökertiyor. Alerjik reaksiyonlar? Var. Migren? O da var. Hatta bazı uzmanlara göre davranış bozukluklarına bile etkisi olduğu iddia ediliyor. Bir ‘yeşilçam’ klasiği gibi: Başta tatlı, sonunda felaket.

Şimdi diyeceksin ki “Ee ne yesin bu millet, havuçla mı eğlensin?” Valla uzmanların önerisi açık: **Doğal alternatiflere yönelin**. Doğanın kendi renkleri varken neden laboratuvar ürünü sentetik boyalarla flört edelim? Hani derler ya; *ne ekersen, onu biçersin.* Işte rafa tartrazinli sakız ekersen, migren biçersin.

Dahası, bu madde birçok ülkede sınırlı kullanımda. Avrupa’da çocuk ürünlerinde ciddi ciddi yasaklara konu olmuş. Ama bizde? Raflar ışıldıyor. Etiket okuma kültürü desen ‘decode edilecek şifreye’ dönmüş.

Velhasıl, market alışverişinde ‘sarı’ya dikkat. Özellikle paketlerdeki içindekiler kısmını Sherlock Holmes edasıyla taramak şart. Yoksa ‘renkli hayat’ dedikçe kendini ani baş ağrılarının içinde bulabilirsin. Sonra hiçbir Netflix dizisi kurtaramaz seni.

Hadi şimdi, dolabını aç bir bak bakalım hangi renkler gerçekten lazım… 🎨