ASUS ROG RTX 5090 BTF: Güç Kabloları Saklambaç Oynuyor

1000 watt gücün üstesinden gelen gizli canavar, kablo yerleştirme becerilerini yeniden sorgulatıyor

Bilgisayar kasana bakıp ‘bu kablolar ne böyle?’ diye iç geçirdin mi hiç? İşte ASUS, bunu tamamen çöpe atmış gibi. Tayvanlı teknoloji sihirbazları, yeni **ROG Astral GeForce RTX 5090 BTF Edition** ile ortalığı baya karıştırıyor. Bu ekran kartı, kabloyu resmen *yokmuş gibi* yapıyor. Evet, fazla iddialı biliyorum ama gel de itiraz etme: **1000 watt** besleyip hiçbir şey dışarı vermemek kabloculukta Nirvana’dır.

Tabii burada asıl mesele ‘GC-HPWR’… Bu bir uzay gemisi mi, yoksa Türkiye’de bir belediye kısaltması mı, emin olun karıştırmak mümkün. Ama gerçekte, anakartın içine saklanmış özel bir PCIe güç bağlantısı. Yani soketini göstermeyen, ama içten içe elektrik canavarı olan bir sistem düşün. ‘Kablo görünmüyor ama çalışıyor’ konsepti, romantik ilişkilerde pek yürümez belki ama donanım dünyasında alkışı hak ediyor.

Sadece dış görünüş değil, içi de tam gaz. RTX 5090 zaten başlı başına bir render canavarı. Bu modelle birlikte, hem **soğutma çözümü** büyümüş hem de estetik anlayışı. RGB denen o yılların göz yoran ışıkları yerine net, minimal ve nasıl derler… *Jonathan Ive görse ağlardı* kıvamında bir tasarım.

Tabii bu tatlı detaylar, ‘ben şimdi bu kartı hangi anakarta oturtayım’ sorusunu da beraber getiriyor. Çünkü o GC-HPWR konektör şakaya gelmez, sadece uyumlu ASUS BTF anakartlarla çalışıyor. Yani sırf bu kart için anakartını da değiştirmek isteyebilirsin. İşte bu noktada cüzdanlar ‘ben yokum’ deme eğiliminde olabilir, dikkat etmekte fayda var.

Fakat itiraf edelim… Masanın üstüne cam kasayla koyarsın, arkadaşlar görsün diye açar beklersin, “Oha abi bu ne böyle” dedirtir. Çünkü bu kart sadece oyun oynamak değil, aynı zamanda **gösteriş yapmak** için de var. Teknolojinin Louis Vuitton’u gibi bir şey oldu ASUS. Ekran kartıyla göz boyamak isteyenlere duyurulur.

Alır mısın, almaz mısın, orasına sen karar ver. Ama suladığı her pikseli çiçek gibi açtıran bu kartın tasarımı, geçmişin kablolu kâbuslarını gömme töreni gibi duruyor. Ne diyelim… Kabloyu gören varsa aramızda, gelsin de bir selam çaksın. 😎