Agent Dedikleri Cronjob’un Torunu Değil mi Yahu?

chmod +x çekti diye kendini Iron Man sananlara özel: Agent dedikleri cronjob'un torunuydu, üzgünüz.

AI agent, AI agent diye ortalığı yırtıyorlar ya hani… İşte o “agent” dedikleri şeyin ne olduğunu bilen biriyseniz yüzünüzde istemsiz bir tebessüm oluşuyor. Çünkü siz zaten bunları 2000’lerin başında cronjob olarak yazmış adamdınız. Belki bir Bash script’iydi, belki Python’da “if x then y” diye çalışıyordu ama işini yapıyordu. Hâlâ da yapıyor hatta. Ama agent’lık taslamıyor, mütevazıdır.

Şimdi aynı işi yapan şeye 4 katmanlı bir UI giydirip, başına “LLM tabanlı agent framework” yazıyorlar. Üstüne bir de LangChain döngüsü bağlayıp “Bak bu artık kendi kararını veriyor” diyorlar. Ulan senin “karar” dediğin şey, if-else bloğu. Sadece prompt’la karar alıyor diye mi? Onu da sen yazıyorsun zaten. “Decision autonomy” falan yok ortada.

LLM çağırıyor, sonucu parse ediyor, bir sonraki adıma geçiyor. E bu ne? Shell script + OpenAI API call. Bitti gitti.

“Agent economy geliyor” diyen yatırımcılar, 2010’da Outlook macro’suyla stok takip yapan ablayı duysa unicorn ilan ederdi yeminle.

Çünkü olay teknoloji değil, hype satışı. “GPT ile konuşarak script yazdırdım, agent oldu” demekle “Çocuğun sesini Clippy’ye taklit ettirdim, şimdi bana baba diyor” demek arasında fark yok.

Şimdi bir de sahneye çıkıp caka satanlar var ya… Ellerinde mikrofon, gözlerinde “ben AI’ı çözdüm” bakışıyla başlıyorlar: “Arkadaşlar, bir agent’ı Python betiği gibi düşünebilirsiniz…” O an salonun %80’i gözlerini kısıyor, çünkü bu cümleyi geçen hafta başka bir sunumda da duymuştu. Ama çaktırmıyorlar. Hatta hiç kod yazmamış olan bile lafın havasına kapılıp ertesi gün “Agent dediğin aslında bir state machine gibi düşünebilirsiniz” demeye başlıyor. Durum öyle ki, artık örnekler bile değişti çünkü eski benzetmeler eskidi. Eskiden “agent = Python script” diyorlardı, şimdi “bu tıpkı bir jazz orkestrasyonudur, LLM saksafon çalıyor” falan diyeni bile gördüm. O kadar sahte, o kadar kurgu. Bilenler için cringe, bilmeyenler için TEDx.

Biz yıllardır aynı şeyleri yazıyoruz ama kimse gelip bize “Sen agent mühendisisin” demedi. Biz “işini bilen adam”dık. Şimdi ne değişti? Prompt geldi. O kadar. Diyalog kutusu olan cronjob’a “autonomous agent” dediler. Olay bu.

Bu “AI agent” manyaklarını görünce, seneler önce “O IT (ayti) guy bu işlerden anlamaz” diye dedikodumu yapan, arkamdan atıp tutan bir puşt geliyor aklıma. Hahahahahaahah, işimi aşağılayacak ya, aklınca küçümsüyor beni kodumun pezv… Çoğu o herif gibi tipler. Şimdi prompt yazıyorlar diye uzman oldular. Dünya böyle bir yer işte. Önce seni küçümseyip sonra senin yaptığın işi yapabildiğini sanarak paketleyip sana satarlar.

UI olmadan SQL yazamayan, veri çekerken mouse’la tabloya sağ tıklayıp “View Top 1000 Rows” diyen tipler şimdi çıkmış agent anlatıyor. LEFT JOIN görünce tansiyonu düşüyor, WITH RECURSIVE yazınca karşısına neyin çıkacağını kahve falıyla öğreniyor. Enter’a basmadan önce de ellerini iki yana açıp duâ etmeye başlıyor. EXPLAIN ANALYZE nedir bilmeyen adam, agent behavior modellemeye çalışıyor. Daha kendi sorgusunun neden yavaş çalıştığını çözmemiş. Sen hâlâ veriyle değil, veri editörüyle konuşuyorsun güzel kardeşim; sana agent değil, MS Access lazım. Neyse ya, banane amk.

Bana kalırsa gerçek agent hâlâ systemctl’dir. Ayakta durur, çalışır, restart eder. Kendini tanıtmaz, anlatmaz. Yeni nesil “agent” ise sürekli anlatıyor, ne yaptığını kendi de tam bilmiyor. Ama pitch deck’inde güzel duruyor.

Ha unutmadan: Eğer “agent’ım” diyorsan, önce bir chmod +x ol da görelim seni.