Kerouac’ın Unuttuğu Kadın Geri Döndü


09-07-2025
102 😂

Paylaş

Bir zamanlar sadece bir satırdı… Şimdi yıldız tozuyla yazılmış gibi parlıyor

Hollywood hâlâ erkeklerin hayatını onlara 17 ebat büyük gelen biyografilerle süsleyedursun, edebiyat cephesi daha havalı bir iş peşinde. Washington’lı yazar Nisi Shawl, Jack Kerouac’ın *bir satırcıkla geçip gittiği* siyah kadın karakteri hem diriltiyor, hem de ona kıyamet sonrası bir sahne bile veriyor. Evet, Beat kuşağının başarısız kadın temsillerine bir cevap gibi düşün. Sadece cümle arası soluk olan bir figür, şimdi kendi yıldızlara fırlayan romanının başrolü.

Peki nasıl? Öyle düz biyografi falan bekleyenler varsa, yanlış kapıdasın. Nisi Shawl alıyor o biyografik kurguyu eline, sonra güzelce çalkalıyor, içine biraz bilimkurgu, biraz büyü, biraz da siyah direnişi ekleyip fırına veriyor. Sonuç mu? *Bütün türlerin sınırlarını silip süpüren bir roman*. Fantastik mi? Evet. Ama ayağı hâlâ dünya üzerinde. Özellikle de dünyanın çok da dinlenmeyen seslerinde.

Kerouac demişken… Hani olur da “On the Road” falan okuduysan — ki dürüst olalım, okumasan da muhtemelen alıntısını bir tişörtte görmüşsündür — oradaki herkesin beyaz, asi ve erkek olduğunu fark etmişsindir. Filmlerdeki ‘cool’ ama hep aynı ‘cool’. Nisi Shawl ise oraya bir ‘ctrl + alt + delete’ çakıyor ve diyor ki: “Bu karakterin ismini Kerouac sezgisel olarak yazmış olabilir ama biz onun hikayesini sezgisel değil, destansı anlatacağız.” Ve öyle de yapıyor. Kadın karakterin hayatı artık bir yan not değil, ana anlatı.

Kurmaca mı? Tabii. Ama kurgunun ta kendisi zaten gerçekliğe alternatif sunmak değil mi? Ve Shawl bu alternatif evreni kurarken öyle çaktırmadan ciddi laflar ediyor ki, okurken bir yandan gülümseyip bir yandan da ‘hmm’ yapma garantili. Kitabın içine serpiştirilmiş tüy hafifliğindeki mizah, alttan alta işleyen sosyal taşlamayla birleşince ortaya lezzetli bir okuma çıkıyor. Hani bazı romanlar sahne dekoru gibidir, ne kadar cilalarsan cilala hep karton kokar. Bu roman öyle değil. Bu roman sahneye çıkmış, mikrofonu ele geçirmiş ve kendi hikayesini kendisi anlatıyor.

Nisi Shawl bu işte usta, nokta. Daha önce Hugo finalistliği olan bir yazar, yani bilimkurgunun Oscar’ında final oynamış. Hatta yetmezmiş gibi, *Octavia Butler’dan sonra gelen en kıymetli seslerden biri* diye kodlanıyor edebiyat çevrelerinde. Ve şimdi de Kerouac’ın arka sayfasında unutulmuş bir kadını ön kapağa alıyor. Ters köşe güzeldir, çünkü alışkanlıkları sarsar. Hele ki o alışkanlıklar erkek egemen edebiyat olmuşsa, tadından yenmez! 🍷

O yüzden, listedeki “okunması gereken 100 erkek yazar” arasında sıkıldıysan, yanına bu romanı koy. Daha ilk sayfada, edebi evrenin yönünü hafifçe sola çevirdiğini fark edeceksin. Bazı kitaplar başkalarının hikayelerini anlatır. Bu kitap, artık, silinen hikayenin kendi kaleminden yazıldığı yer.

Okuyunca anlarsın… hatta belki biraz da “vay be” dersin. 🌌

emrehakan
emrehakan
Algoritmaların susturamadığı bir ses. Gündemin gürültüsünde pür net, ne akıma kapılır ne moda yazar. Anı yakalamaz, onun üzerine not düşer. Evet "NOT".


Paylaş

Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!



Yazılım zinciri koptuysa, suç kimde?

SBOM dediler, merkezden dağıtalım dediler... Peki işe yarayacak mı? Seul'de işler kızıştı bile

Gözler Kulağın Yerine mi Geçiyor

Sokakta yankılanan o garip ses... Artık duymasan da farkındasın. Hem de kulak vermeden.






    copyright 2025 | Gizlilik Politikası | emrehakan.com