İzmir alev alev yandı evler boşaltıldı yetkililer klasik

Yangın Menderes’ten Seferihisar’a yürüdü. Evler kül, açıklamalar duman!

Kıyamet provasına hoş geldin. İzmir’in havasını değil, buharlaşan çamları konuşalım biraz. Menderes ile Seferihisar arasında, Kuyucak’tan Orhanlı’ya kadar ormanlar cayır cayır yanıyor. Evler mi? Onlar da ateşe ‘dahil olmuş’, bazıları küle dönmüş bile. İnsanlar valiz bile toplayamadan tahliye edildi.

Şaşırdın mı? Tabii ki hayır. Çünkü yaz geldi mi, Türkiye haritasında önce sıcaklık, sonra alevler yükselir. Ne de olsa “yanmasa da yakarlar” ülkesindeyiz. Yangın çıkmadan önce neden önlem alınmaz, kim bilir. Yüzlerce hektar orman dakikalar içinde gider; açıklamalar günlerce gelir. Anlayacağın, yine ‘hava çok sıcak, rüzgar da vardı’ bahanesi devrede.

İzmirli yetkililer “kontrol altına alındı” deyip rahatlayadursun, sosyal medya göğe duman değil isyan saldı. Mahalle halkı traktörle yangın söndürmeye koşarken, bazı yetkililerin olay yerine drone ile göz kırpması tam bir Black Mirror bölümüydü. Yangın mı söndürülüyor, içerik mi çekiliyor, belli değil.

Konu sadece ağaç değil, konu güven. İnsanlar soruyor: Bu kaçıncı? Her yaz aynı senaryo, aynı ihmaller, aynı suskunluk. Ama ağaçlar konuşamıyor, ormanlar feryat etse de duyan yok. Belki de onun içindir; doğa dili yok diye hep susturuluyor.

Şimdi yangın yerlerine yakın evlerin boşaltılması bekleniyor. Ki bazıları çoktan yandı bile. Yetkililer klasik açıklamalarla sahnede. ‘Teyakkuz halindeyiz’ diyorlar, ama bazı köylüler kendi tazyikli suyunu taşıyor saatlerdir. Bu ülkede bazen hortum bile devletten hızlı.

Neyse, sen oku, paylaş, isyan et. Orman sadece orman değil; bizim nefesimiz, gölgemiz, serin yazımız… Kendine dikkat et, bu duman sadece ciğere değil sinirlere de işliyor. 🚨