Hesabı kapattı: Prens touch’u Dubai versiyonu

Restorana giriyor, tüm masaların hesabını ödüyor… Şov değil şefkat diyenler ekran başına.

Dubai’nin ışıltılı sokaklarından bir akşam üzeri… Telefonuna bakıyorsun, Twitter’da yeni bir video patlamış: Tüm restoran hesabını üstlenen bir adam, mükemmel parfümü ve cool yürüyüşüyle masaların arasında dolanıyor. Abartı mı? Hayır. Zira o *kendisi* — **Şeyh Hamdan bin Muhammed bin Raşid**, halk arasında bilinen adıyla **Faz**.

Faz ne demek mi? Arapçada “yardım eden kişi” anlamına geliyor. Yani adam baştan adını koymuş: “Ben her daim el uzatanımdır”. Ve işin ilginci, bu pozlar Instagram için değil (ki kendi hesabı tam bir sanat galerisi), gerçekten de spontane gelişiyor. Restorandaki herkesin yemeğinin faturasını tek kalemde ödeyip çıkıyor. *Kart sizde kalsın* tripleri yok, cidden ödemiş.

Tabii burası Dubai. Yani bir kahve içmenin faturası, Anadolu’da bir daire parası olabiliyor. Ama Şeyh Hamdan için fark etmiyor. Adam hem sporcu, hem doğa tutkunu, hem de yarı zamanlı gönül alıcı. Evet, bir nevi **Arap Prensi + filantrop influencer** karışımı, ama ego yok, şov sıfır.

Bu olay basit bir cömertlik değil, tam bir *kral hareketi.* Hani bizim buralarda belediye başkanlarının kredi kartıyla poşet taşıdığı pozlar olur ya… İşte onun Dubai versiyonu, ama Photoshop’suz ve samimi. Aradaki fark Everest ile Eyfel farkı kadar olabilir, bilemeyiz.

Şimdi şöyle düşün: Restoranda oturuyorsun, ekşi maya burgerini yeni ısırmışsın ve garson geliyor, “Hesabınız ödenmiş” diyor. Kim ödedi? Doha’dan gelen iş adamı mı, yoksa yakındaki lüks jetiyle park etmiş biri mi? Hayır, o: *Faz*. Harbiden modern zamanın “Robin Hood”u ama Sherwood yerine Sheikh Zayed Road’da dolaşıyor.

Sosyal medyada birileri “Göstermek için yapıyor” demeden önce, videoyu izle. Göz temasındaki doğallık, *’Bakın ben kralım’* edasından uzak. Hatta dudak kenarındaki gülümseme, “Sen de bir gün benim gibi olabilirsin” değil, “Bu akşam keyfini çıkar kanka” diyor, direkt.

Eh, bazıları halkı görünce cam filmi indirir, bazıları ise cam filmi bile olmadan yanına gelir, ateşini sorar. Fark orada. ☕