2025’in En Fena Android Oyunları

Paylaş
Telefonunu elinden düşürmeyeceğin, otobüste bile dalıp gideceğin o oyunlar sonunda burada
2025 Android cephesi, düğmeye basmadan önce iki kez düşünmeni sağlayacak kadar sağlam oyunlarla çıkageldi. Hani o ‘beş dakikalık’ diye girip üç saat kayboldukların var ya, işte onlardan. Tabii bir farkla: Bu kez pişman olmuyorsun.
Başlayalım. Eğer hâlâ Candy Crush’ı mobilin kutsal kitabı sanıyorsan, geçmiş olsun. Yeni düzende tahtı sarsanların listesi uzun, etkisi daha da uzun.
Project Echo. Cyberpunk havasını Blade Runner’dan değil, parmağının ucundan alıyorsun. Mekanik kol yapmadılar ama telefon titriyor, ona say kanka.
Soulbound Arena. Geleneksel RPG’lerin ruhunu almış (kelime oyunu yapıldı evet) ama dövüş sistemi tam olarak Mortal Kombat değil, daha ince iş. Zekâya çalışıyor, kas değil.
Cloud Drift. Eğer oyun oynarken Spotify’a geçmeyi sevenlerdensen… artık gerek yok. Oyun kendi playlist’ini yapmış, synthwave rüyası gibi. Bir yandan drift, bir yandan nostalji kokusu.
Overfrost… Evet, adından buz gibi. Survival sevenler için, ama öyle kamp yapıp ateş yakma değil. Kış kıyamet içinde dragon avlama türü bir soğukluk. Üşüyeceğini bilerek gir.
Bloom City. Tarla, tavuk yok. Bu simülasyon şehir kurduruyor sana ama distopya dokunuşuyla. SimCity’nin çılgın kuzeni gibi düşün. Biraz Black Mirror, biraz oyun hamuru.
“Ee, bu kadar mı?” diyenleri duyar gibiyim. Tabii ki değil. Bir de gizli gizli oynadıkların var hani, ‘basit ama saran’ modeller. Mesela Tap Titans: Quantum… Parmak kasını çalıştırmaya birebir. Spor salonu kapalıysa bireysel fitness.
Tam ekran, gece modu, kulaklık… Hepsi bir araya geldi mi, dışarıdan gelen telefona bakmazsın. Hele ki bu oyunlar varken, bildirim kim? Tanımıyoruz.
Bari şarj aletini yakın tut. Bu oyunlar, pilini değil, zamanını yer. Ama ne gam, eğleniyorsun ya.
Yeni yazılar yayına girer girmez ilk okuyan sen ol!
Sabah Londra'da kruvasan, akşam İsveç'te köfte
Bir güne iki ülke sığdırmak mı? Uçaktan çok metroya biniyormuş gibi davrananlar var
Devlet üretmez, paylaşır gibi yapar
Milei’nin dediği gibi, devlet bir dağıtım mekanizmasıdır. Ama üretim değil, ganimet dağıtır. “Herkesin hakkı” diye sunulan şey, aslında dostlar meclisinde çoktan karara bağlanmıştır.